LeyLaaa
Üye
- Katılım
- 6 Kas 2022
- Mesajlar
- 3,530
- Tepkime puanı
- 0
Nasreddin Hoca’yı bütün konu komşu sırayla yemeğe çağırır. Bir gün, bir hafta, bir yıl derken günün birinde Hoca’nın ahbapları; “Hocam, hep biz sizi yemeğe çağırıyoruz, bir de siz bizi çağırsanız olmaz mı?” deyince Hoca; “Komşular, ben fakir bir adamım, kıt kanat geçiniyorum, ben size vereceğim ziyafetin altından kalkamam.” derse de işin içerisinden çıkamaz ve komşularını davet eder. Hoca’nın hanımı bu işten rahatsız olur: “Bu kadar adama ne yedireceksin, ne diye eve çağırdın, evde yiyecek hiçbir şey yok.” deyince Hoca, hanımına; “Hanım, sen üzülme, sen bana bir boş çorba tası ver, gerisini merak etme.” der. Misafirler eve geldikten sonra Hoca boş çorba tasını alır ve onların yanına varır: “Komşularım beni bağışlayın, evde odun yok, yağ yok, pirinç yok… Eğer bunlar olsaydı çorbayı pişirip gördüğünüz bu tasla ortaya getirecektim” der.