Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Koordinatörleri Bilimsel Komisyonu Başkanı, Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Koordinasyon Sorumlusu Öğr.Gör. Nilgün Bilal, “Bir bağış, bir nefes… Bir nefes, yeniden yaşam demektir. Mirasınız hayat olsun” açıklamasında bulundu.
Bilal, Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle bir açıklama yayınladı.
“3 Kasım 1975 tarihinde ülkemizde ilk başarılı organ nakli yapılması ile başlayan ve organ naklinin 50. Yılı olan günümüze kadar binlerce hastanın yaşama tutunmasını sağlayan organ nakli hizmetleri hem bilim hem insanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Kasım ayının ilk haftası, her yıl olduğu gibi bu yıl da “Organ ve Doku Bağışı Haftası” olarak anılmaktadır. Bu hafta, sadece bir sağlık etkinliği değil; vicdanın, insanlığın ve yaşamı paylaşmanın en güçlü ifadesidir.Çünkü organ bağışı, ölümün bile ardından yaşam bırakmanın adıdır. Bugün Türkiye’de 30 bini aşkın hasta, bir organ nakli beklemektedir. Kişinin ölümünden sonra organlarını bağışlama vasiyeti; bir çocuğun yeniden gülmesine, bir babanın evladına kavuşmasına, bir annenin yeniden nefes almasına vesile olabiliyor”
BÖBREK VE KARACİĞER NAKİLLERİNDE EN BAŞARILI ÜLKE KONUMUNDAYIZ
Ülkemizde sadece yaşayan kişilerden alınan organlarla yapılabilen böbrek ve karaciğer nakillerinde en başarılı ülke konumunda bulunmaktayız. Bu ülkemizin sağlık sistemi açısından guru veren bir bilimsel başarı. Ancak ölüden organ bağışı oranlarımız hâlâ çok düşük ve ölüden organ bağışlama oranı açısından dünya da son sıralardayız . Bu durum da sadece ölmüş kişilerden yapılabilen kalp, akciğer gibi nakiller ile kendisine organ bağışı yapacak yaşayan vericisi olmayan binlerce böbrek ve karaciğer hastası için umutsuz bir bekleyiş tablosu olarak karşı karşıya olduğumuz bir toplumsal sorundur. Ülkemizde Beyin ölümü gerçekleşen vakaların yalnızca %22’si bağışla sonuçlanabiliyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran %80’lere ulaşıyor.Aradaki farkı kapatmak toplum olarak hepimizin elinde. Bunu sağlamak için tek ihtiyacımız olan kamuoyunun farkındalığını sağlamak. Büyük bir coğrafyayı işgal eden ülkemizde bölgeler ve şehirler arasında organ bağışlama kültürü açısından oldukça farkılıklar mevcut. Bazı bölge ve şehirlerde organ bağışı oranları oldukça yüksek iken bazı şehirlerimizde bu durum yok denecek kadar az. Oysa ülkemizin her köşesinde binlerce hasta organ bağışı ile yaşama tutunmak için umutla bekliyor ve çoğu beklerken yaşama veda ediyor.
TOKAT, ADIYAMAN, SİVAM, AFYONKARAHİSAR, ERZURUM ORGAN BAĞIŞININ EN DÜŞÜK KOLDUĞU İLLER
Şu an ülkemizde, ölümünden sonra organlarının bağışlanması kararı vermiş yaklaşık 700 bin vatandaşımız bulunmaktadır. Bu bağış vasiyetini veren vatandaşlarımızın yaşadığı illere baktığımızda ilk beş sırada İstanbul, Ankara,İzmir, Bursa ve Antalya illerinde yaşayan vatandaşlar bulunmakta. Tokat, Adıyaman, Sivas, Afyonkarahisar ve Erzurum ise bu organ bağışlama vasiyetinin en az bulunduğu iller. Oysa ülkemizin her köşesinde TC Sağlık Bakanlığına bağlı olarak yürütülen , beyin ölümü halinde organ bağışçısı konumunda olan kişilerin organlarının alınarak uygun hastalara nakledilmesini sağlayan dünyanın en sistemli ve güvenilir Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Sistemimiz bulunmaktadır. Ülkemizin her köşesinde farkındalık çalışmaları ile daha geniş kitlelerin bu sistemi desteklemesini beklemekteyiz.
BU DÜNYAYA VEDA ETTİĞİNİZDE MİSARINIZ BAŞKALARININ HAYATI OLSUN İSTER MİSİNİZ?
Bizler TC Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sisteminin yürütücüleri olan Organ Nakli Koordinatörleri olarak “her bağış yeni bir yaşamdır ” anlayışıyla hem kurumlarımızda sistemi yürütüyor hem de saha da , toplumun her kesiminde kamuoyu farkındalığı yaratmak adına çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bir bağış yalnızca bir organ değil umut, yaşam ve insanlığın devamı demektir. Bu hafta dolayısı ile vatandaşlarımıza iki konuda düşünmesini öneriyoruz.; Bir gün kendiniz ya da sevdiklerinizin hayatta kalması için tek çare bağışlanacak bir organ ise bu organ nereden bulunabilir? Bu dünya ya veda ettiğinizde mirasınız başkalarının hayatı olsun ister misiniz? Bu soruların cevabını düşündükten sonra, önerimiz toplumda her bireyin ölümü halinde eğer organları başka insanları yaşatabilecek durumda ise “ Mirasınız Hayat Olsun” diyoruz. Ve bu kararınızı hemen E- Devlet üzerinden vasiyet edebilirsiniz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Bilal, Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle bir açıklama yayınladı.
“3 Kasım 1975 tarihinde ülkemizde ilk başarılı organ nakli yapılması ile başlayan ve organ naklinin 50. Yılı olan günümüze kadar binlerce hastanın yaşama tutunmasını sağlayan organ nakli hizmetleri hem bilim hem insanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Kasım ayının ilk haftası, her yıl olduğu gibi bu yıl da “Organ ve Doku Bağışı Haftası” olarak anılmaktadır. Bu hafta, sadece bir sağlık etkinliği değil; vicdanın, insanlığın ve yaşamı paylaşmanın en güçlü ifadesidir.Çünkü organ bağışı, ölümün bile ardından yaşam bırakmanın adıdır. Bugün Türkiye’de 30 bini aşkın hasta, bir organ nakli beklemektedir. Kişinin ölümünden sonra organlarını bağışlama vasiyeti; bir çocuğun yeniden gülmesine, bir babanın evladına kavuşmasına, bir annenin yeniden nefes almasına vesile olabiliyor”
BÖBREK VE KARACİĞER NAKİLLERİNDE EN BAŞARILI ÜLKE KONUMUNDAYIZ
Ülkemizde sadece yaşayan kişilerden alınan organlarla yapılabilen böbrek ve karaciğer nakillerinde en başarılı ülke konumunda bulunmaktayız. Bu ülkemizin sağlık sistemi açısından guru veren bir bilimsel başarı. Ancak ölüden organ bağışı oranlarımız hâlâ çok düşük ve ölüden organ bağışlama oranı açısından dünya da son sıralardayız . Bu durum da sadece ölmüş kişilerden yapılabilen kalp, akciğer gibi nakiller ile kendisine organ bağışı yapacak yaşayan vericisi olmayan binlerce böbrek ve karaciğer hastası için umutsuz bir bekleyiş tablosu olarak karşı karşıya olduğumuz bir toplumsal sorundur. Ülkemizde Beyin ölümü gerçekleşen vakaların yalnızca %22’si bağışla sonuçlanabiliyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran %80’lere ulaşıyor.Aradaki farkı kapatmak toplum olarak hepimizin elinde. Bunu sağlamak için tek ihtiyacımız olan kamuoyunun farkındalığını sağlamak. Büyük bir coğrafyayı işgal eden ülkemizde bölgeler ve şehirler arasında organ bağışlama kültürü açısından oldukça farkılıklar mevcut. Bazı bölge ve şehirlerde organ bağışı oranları oldukça yüksek iken bazı şehirlerimizde bu durum yok denecek kadar az. Oysa ülkemizin her köşesinde binlerce hasta organ bağışı ile yaşama tutunmak için umutla bekliyor ve çoğu beklerken yaşama veda ediyor.
TOKAT, ADIYAMAN, SİVAM, AFYONKARAHİSAR, ERZURUM ORGAN BAĞIŞININ EN DÜŞÜK KOLDUĞU İLLER
Şu an ülkemizde, ölümünden sonra organlarının bağışlanması kararı vermiş yaklaşık 700 bin vatandaşımız bulunmaktadır. Bu bağış vasiyetini veren vatandaşlarımızın yaşadığı illere baktığımızda ilk beş sırada İstanbul, Ankara,İzmir, Bursa ve Antalya illerinde yaşayan vatandaşlar bulunmakta. Tokat, Adıyaman, Sivas, Afyonkarahisar ve Erzurum ise bu organ bağışlama vasiyetinin en az bulunduğu iller. Oysa ülkemizin her köşesinde TC Sağlık Bakanlığına bağlı olarak yürütülen , beyin ölümü halinde organ bağışçısı konumunda olan kişilerin organlarının alınarak uygun hastalara nakledilmesini sağlayan dünyanın en sistemli ve güvenilir Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Sistemimiz bulunmaktadır. Ülkemizin her köşesinde farkındalık çalışmaları ile daha geniş kitlelerin bu sistemi desteklemesini beklemekteyiz.
BU DÜNYAYA VEDA ETTİĞİNİZDE MİSARINIZ BAŞKALARININ HAYATI OLSUN İSTER MİSİNİZ?
Bizler TC Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sisteminin yürütücüleri olan Organ Nakli Koordinatörleri olarak “her bağış yeni bir yaşamdır ” anlayışıyla hem kurumlarımızda sistemi yürütüyor hem de saha da , toplumun her kesiminde kamuoyu farkındalığı yaratmak adına çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bir bağış yalnızca bir organ değil umut, yaşam ve insanlığın devamı demektir. Bu hafta dolayısı ile vatandaşlarımıza iki konuda düşünmesini öneriyoruz.; Bir gün kendiniz ya da sevdiklerinizin hayatta kalması için tek çare bağışlanacak bir organ ise bu organ nereden bulunabilir? Bu dünya ya veda ettiğinizde mirasınız başkalarının hayatı olsun ister misiniz? Bu soruların cevabını düşündükten sonra, önerimiz toplumda her bireyin ölümü halinde eğer organları başka insanları yaşatabilecek durumda ise “ Mirasınız Hayat Olsun” diyoruz. Ve bu kararınızı hemen E- Devlet üzerinden vasiyet edebilirsiniz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)