gundemciadam
Üye
- Katılım
- 8 Şub 2025
- Mesajlar
- 34
- Tepkime puanı
- 0
1. Nazım Hikmet – Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin,
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum.
Büyüdükçe büyüyor gözlerin,
Ben sana mecburum bilemezsin.
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor,
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor,
Sokak lambaları birden yanıyor,
Kaldırımlarda yağmur kokusu.
Ben sana mecburum, sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur,
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur,
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan.
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu,
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından.
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman,
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu.
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor.
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor.
Durup köşe başında deliksiz dinlesem,
Sana kullanılmamış bir gök getirsem,
Haftalar ellerimde ufalanıyor.
Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem.
Ben sana mecburum, sen yoksun.
Belki Haziran'da mavi benekli çocuksun.
Ah seni bilmiyor kimseler, bilmiyor.
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden.
Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun.
Bütün ıslanmışsın, tüylerin ürperiyor.
Belki körsün, kırılmışsın telaş içinde.
Ah seni bilmiyor kimseler, bilmiyor.
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden.
Ben sana mecburum, sen yoksun.
2. Cahit Sıtkı Tarancı – Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor.
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım, ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki…
İnan, inan bana sevgilim, inan!
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Desem ki…
Benim için sığınak ve öpülmüş kapısısın,
Kimselerin girmediği bahçeme seninle girilmiş,
Seninle sulanmış çiçeklerimin en solmazı,
Ve en sevgili dalımsın;
Desem ki…
Aklımda tutmaktan seni
Paramparça oluyor rüyalarım!
3. Orhan Veli Kanık – İstanbul'u Dinliyorum
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı,
Önce hafif bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda,
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucu çocukların çıngırakları…
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı,
Kuşlar geçiyor, derken,
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları,
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı,
Serin serin Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa,
Güvercin dolu avlular.
Çekiç sesleri geliyor doklardan,
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı,
Başında eski alemlerin sarhoşluğu,
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde,
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.